Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde kurulu bulunan ve 2006 yılında özelleştirilerek OYAK’a devredilen Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (Erdemir), bölge halkı için uzun yıllardır ekonomik ve sosyal açıdan büyük önem taşımaktadır. Ancak son dönemde fabrikanın işe alım politikaları ve çalışma koşulları ciddi tartışmalara yol açmaktadır.
Erdemir, sadece bir sanayi kuruluşu değil, aynı zamanda Karadeniz Ereğli’nin ekonomik dokusunun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu yüzden fabrikanın geleceği, sadece işçilerin değil, bölge halkının da geleceğini belirleyecek kadar önemli bir rol oynamaktadır. Erdemir, potansiyelini en iyi şekilde kullanarak, yerel halkın refahını artırmak için çok daha fazla sorumluluk taşımalıdır. İş gücü politikalarının, çevreye duyarlı bir şekilde geliştirilmesi ve bölgedeki gençlere daha fazla iş fırsatı sunulması, sadece ekonomik değil, toplumsal açıdan da fayda sağlayacaktır.
Fabrikanın yalnızca üretim kapasitesini artırmakla kalmamalı, aynı zamanda sürdürülebilir bir büyüme için bölgeye olan katkısını da gözden geçirmelidir. Erdemir’in çevreye verdiği zararlar, sadece bugünün değil, geleceğin de sorunlarını beraberinde getirebilir. Ancak bu durum, iş güvenliği önlemleri ve çevre dostu teknolojilere yapılan yatırımlarla düzeltilebilir. Ayrıca, yerel iş gücünün daha etkin kullanılması, bölgeye olan katkılarını artıracak, gençlerin Ereğli’de daha fazla fırsat bulmasını sağlayacaktır.
İşe Alımlarda Adaletsizlik ve Torpil İddiaları
Son zamanlarda Erdemir’e alınan personelin büyük çoğunluğunun ilçe dışından geldiği gözlemlenmektedir. Özellikle siyasi bağlantıları olanların ya da üst düzey tanıdıkları bulunanların kadrolu olarak işe başlaması, kent gençliği için büyük bir hayal kırıklığı yaratmaktadır. İlçenin gençleri yıllarca eğitim alıp, emek vererek iş beklerken, tanıdık ilişkileriyle işe girenlerin ön plana çıkması adalet duygusunu zedelemektedir.
Erdemir gibi bölgeye mal olmuş ve Ereğli halkının büyük fedakârlıklarla destek verdiği bir kuruluşta öncelikli olarak yerel istihdamın teşvik edilmesi gerekmektedir. Fabrikanın tozunu, dumanını çeken, çevresel etkilerine katlanan Ereğli halkının çocuklarının işe alınmaması büyük bir haksızlıktır. Ayrıca, mülakat süreçlerinin şeffaf olmaması, liyakatten çok bağlantıların önemli olduğu bir ortam yaratmakta ve işsizlik oranını artırmaktadır. İş ilanlarının kamuya açık şekilde duyurulmaması ve işe alım süreçlerinin belirsizliği, birçok genç için Erdemir’i ulaşılmaz hale getirmektedir.
İş Kazaları ve Güvencesiz Çalışma Koşulları
Son günlerde Erdemir’de yaşanan ve ölümle sonuçlanan iş kazaları, iş güvenliği konusunun sadece kâğıt üzerinde kaldığını göstermektedir. Özellikle müteahhit firmalar bünyesinde asgari ücretle çalışan binlerce taşeron işçi, sendikasız ve güvencesiz olarak ağır sanayi koşullarında çalıştırılmaktadır. İş güvenliği eğitimlerinin yeterince uygulanmaması, personelin gerekli ekipmanlarla donatılmaması ve denetimlerin yetersiz kalması bu kazaların temel nedenleri arasında yer almaktadır.
Özellikle taşeron işçilerin sosyal haklardan mahrum bırakılması büyük bir sorundur. Sendikasız çalıştırılan işçilerin iş güvencesi olmaması, düşük ücretlerle ağır sanayi ortamında çalıştırılmaları ciddi bir insan hakları ihlalidir. Bu noktada, Erdemir yönetiminin müteahhit firmalar üzerindeki denetimlerini artırması ve taşeron işçilerin haklarını iyileştirecek adımlar atması gerekmektedir. Ayrıca, sahadaki güvenlik önlemlerinin artırılması, sürekli denetimlerin yapılması ve işçilerin sağlığına yönelik düzenli kontrollerin sağlanması elzemdir. Aksi halde, iş kazalarının ve can kayıplarının önüne geçmek mümkün olmayacaktır.
Emeklilere Tanınan Ayrıcalıklar ve Genç İşsizler
Erdemir’de uzun yıllar çalışıp emekli olan bazı eski personellerin sözleşmeli olarak tekrar işe alınması da gençler için büyük bir dezavantaj oluşturmaktadır. Zaten yüksek işsizlik oranı varken, emekli olmuş kişilere yeniden çalışma fırsatı tanınması, gençlerin iş bulma şansını daha da zorlaştırmaktadır.
Bu durum, yıllardır eğitim alan ve büyük umutlarla iş bekleyen gençleri umutsuzluğa sürüklemektedir. Emekliliğe hak kazanmış kişilerin yerlerini gençlere bırakması, ilçedeki işsizlik oranını azaltacak ve genç nüfusa istihdam sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan gençlerin şehir dışına göç etmesini önlemek adına Erdemir’in işe alımlarda bölge halkına öncelik vermesi büyük önem taşımaktadır. İşsizlik, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir sorundur. Gençlerin geleceğe dair umutlarını kaybetmemesi için Erdemir’in, işe alım süreçlerinde daha duyarlı olması şarttır.
Yetkililere Çağrı
Erdemir yöneticileri ve yetkililer, çalışanların sorunlarını görmezden gelmemelidir. İşe alımda liyakatin esas alınması, iş güvenliği önlemlerinin artırılması ve taşeron işçilerin haklarının iyileştirilmesi için acil adımlar atılmalıdır. Bölge halkının, Erdemir’den tek beklentisi adaletli bir işleyiş ve güvenli çalışma ortamıdır.
Ayrıca, sendikal hakların korunması, iş kazalarının önlenmesi için daha sıkı denetimlerin yapılması ve işçilerin insanca çalışma koşullarına sahip olmaları sağlanmalıdır. İşçi hakları sadece kâğıt üzerinde kalmamalı, sahada da aktif olarak uygulanmalıdır. Kimse, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” zihniyetiyle işe girmemeli; liyakat esas alınmalı ve bölgenin gençlerine öncelik verilmelidir.
Yetkililere sesleniyorum: Bu sorunları görmezden gelmek, Karadeniz Ereğli’nin geleceğini yok saymak demektir. Eğer biz susarsak, bu gerçekleri kim dile getirecek? Artık çözüm üretme zamanı gelmiştir!