Esnafa müjdeler / lavuar- dere ıslahı
Bugünlerde müjdeleri peş peşe alıyoruz.
Mübarek ramazan ayı bereketli geldi. Gelmeye devam ediyor.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın esnaflarla yaptığı iftarda çok önemli müjdeleri verdi.
Ticaret bakanlığı ev sahipliğinde ve ve TESK organizasyonunda yapılan iftar etkinliği çok etkiliydi.
Krediler açıldı. Faizler düşüyor.
750 binlik limit bir milyona çıktı.
Krizden çıkıyor muyuz, durağanlık bitiyor mu? Tasarruf tedbirleri sona eriyor mu?
Gazetelere kamu adına yeniden abone dönemi başlıyor mu?
Evet müjdelere devam edersek.
İşyeri edinme ve ticari araç edinme esnaf kredi limitini 1.5 milyonluk nakdi teşvikler, iki buçuk milyona çıktı.
Say say bitmeyecek kredi limitleri esnaflar adına yükseltildi.
Tabi ki Halk bankası öncülüğünde.
Esnaf kredi kooperatifleri kefaletinde bu çalışmalar hayat bulacak.
Bir çok kredi kooperatifi başkanı mutlu, sevinçli ve memnun ve mutlu.
Teşekkür mesajları peş peşe geliyor.
32. bölge birliği başkanının da çok memnun ve mutlu olduğunu duyuyoruz.
Biliyoruz ki 32. bölge birliği Zonguldak merkezli.
Karabük ve Bartın illerini de kapsıyor.
Bu nedenle önem arz ediyor ve değerli.
Geçmiş dönemin ilçeleri bugün il olsalar da Zonguldak’ın sorumluluğu ve güvencesi altında.
İl olmalarının ne kadar yanlış olduğu bugün adına dahi açık ve net görüyoruz.
Ekonomik olarak Zonguldak’tan kopamamaları da bunun en belirgin göstergesidir.
32.bölge birliği bu anlamda üç ili de kapsayan şekilde çalışma yapacaktır.
Onayları verecektir.
İnşallah bu olumlu krediler esnafa yansır.
Piyasa taze kan olarak döner. Ekonomimiz canlanır.
Hareketlenir.
Cumhurbaşkanımız “Esnaf, bu ülkenin taşıyıcı kolonudur. Esnaf, bu milletin birlik ve kardeşliğinin teminatıdır. Esnaf, ticari hayatımızın lokomotifi, öncüsü, en önemli unsurudur’’ dedi.
Bu açıklama çok önemli ve değerli.
Kendi adıma bu sözleri şöyle yorumluyorum, Esnaflar ülkenin ekonomisine can simidi ve bel kemiği olarak addediyorum.
Pandemi döneminde yapılan fedakarlıklar unutulmadı.
Esnaflar çok önemli.
Esnaflarında her türlü ekonomik sorunlara, krizlere rağmen ayakta kalması ve çalışma hayatının devamını adına desteklenmesi gerekiyor.
Bu peş peşe müjdeler, kredi limitleri yükseltilmesi.
Esnafa can suyu olacak.
Cam simidi olacak.
Geleceğe daha güçlü bakacağız.
Ekonomimizin temel taşları daha güçlü olacak.
Cumhurbaşkanımız esnaflarla yaptığı iftarda basit usul adına bir şeyler söylenebilir miydi diye düşünüyorum.
Ülke geneli bildiğim kadar ile 850 bin basit usulde çalışan esnaf grubu var.
Geçmiş yakın zamanda bu basit usul çalışanlarına inanılmaz destekler verildi.
Damga vergisi bile alınmıyor. Vergi dairesinin yolunu bilmiyorlar.
Basit usule tabi olanlar artık vergi ile tanışmalı.
Ülke ekonomisine çalıştıklarından ve kazançlarından pay vermeli.Katkı ve destek sağlamalılar.
Haksız rekabette önlenmeli.
Tabi ki bu konuda Maliye ve Hazine bakanımız Mehmet Şimşek’inde görüşleri önemli.
Devam edersek.
İlimiz adına yatırımlar canlanmaya başladı.
Durmuş olan lavuar alanı çalışmaya başladı.
Kulelerin restore edilmesine başlanması bir hareketin de olduğunun göstergesidir.
İnanıyorum ki bu projeleri yapan firmalara taze canlı maddi kaynak aktarıldı.
Aktarıldı ki hareket başladı.
Canlılık geldi.
Belki daha önce devletimiz gereken ön avansları ve hak edişe göre ödenekleri göndermiş olabilir.
Firma belki ödeneği yerinde kullanamamış olabilir.
Çünkü lavuar alanı adına proje de işler iyi gitmiyordu.
Bir çok söylenti vardı.
Şantiye şefinin basın toplantısında ne harcandığını bilememesi de bunun en açık belirgin örneğidir.
Firmanın ekonomik olarak güçlük çektiği ve ödemelerini yapamadığı ilk başlarda iddia ediliyordu.
İhale süresi başlangıcında 270 milyonluk proje daha sonra maliyetin 400 milyona çıktığı ise ifade ediliyordu.
Yeraltındaki silolar mevcut.
Burası için su ve sızma olmaması adına önlem alınacağı söyleniyordu.
Gerçi bizler içeriye girdiğimizde gezdiğimizde çok da deniz suyu ile ilgili bir önlem alındığını görmedik.
Normal su akışı bazı yerlerde vardı ve oluyordu.
Su akışı tahliye ediliyordu.
Bu Zonguldak merkezde her yerde olan bir durum ve konumdu.
Yani ilk değildi.
Gerçekten 3600 metre kapalı alan, yer altı silolarının olduğu yer geçmişten bugüne çok sağlıklı geldi.
Ama ne yazıktır ki su sızması ve deniz suyu önlemi adına birçok bahaneleri yakın geçmişten bugüne hep duyduk ve dinledik.
Doğruluk payı nedir?
Bu konuda pek de inandırıcı bana gelmiyor.
Normal su akışı kesme adına çalışmaların sürdüğü söyleniyor.
Şunu ifade edelim.
Bu lavuar alanı 1955 yılında yapılan teknoloji bugüne kadar ayakta durmuş ve mükemmel ötesi bir inşaat eseri diyebilirim.
Hele ki o günlerde ki teknoloji ile bugün için adı fore kazık adlandırılan çalışmalar yapılması ve yer altı çalışması ile oluşturulan çok büyük alan bugünlere kadar en ufak bir çökme gelmeden gelmesi bir inşaat dehası eseridir.
Bakalım tam 14 yıldır çivi çakılmayan bununla birlikte bugüne kadar milyonlar harcanan lavuar alanı.
İki kez ihaleye çıktı.
Bakalım ikincisi ile mutlu sona ulaşacak mıyız?
İnşallah diyelim.
Keşke buraya bir kongre kültür merkezi projesini de ekleyebilseydik.
Bunu Ak Parti İl başkanı Mustafa Çağlayan’da çok istemişti.
Eski ve artık çok da işlevini yapamayan bir AKM yeniden güçlendirme çalışmasına başlandı.
Keşke yıkılsaydı.
Ama olmadı dar ve sıkışık ve otoparkı bile olmayan bir kültür merkezine mahkum kalacağız.
Eskiye milyonlar harcayacağımız, yenilere harcansa daha iyi ve gelecek uzun yılarla hizmet etse ve görsel olarak görkemli bir bina Zonguldak kazandırılsa olmaz mı?
Olurdu. Ama neyse.
Şimdilik nokta.