Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çevresindeki birçok ismin mal varlıklarına tedbir konulduğunu açıkladı. İmamoğlu da bu durumu doğrularken, ekibi önümüzdeki günlerde “terör” ve “suç örgütü” iddialarıyla iki büyük operasyon bekliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı baskısının giderek arttığı belirtiliyor. Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu’nun kaleme aldığı “İmamoğlu’nun en uzun ‘mart’ı” başlıklı yazısında, İmamoğlu’nun yakın çevresindeki çok sayıda ismin şirketlerine, banka hesaplarına, tapularına ve araçlarına tedbir konulduğu ifade edildi.
Terkoğlu’nun iddiasına göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İmamoğlu’na karşı beş koldan yargıyı devreye soktu. Bu süreçte İBB’ye yönelik soruşturmalara hız verilirken, İBB iştiraki Medya A.Ş.’ye yapılan polis baskını dikkat çekti.
İmamoğlu’na yakın isimlere mali tedbir kararı
Mali tedbir getirilen isimler arasında İmamoğlu’na 2019 seçimlerini kazandıran kampanyayı yöneten Necati Özkan, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş ve İmamoğlu’nun aile şirketinin genel müdürü Tuncay Yılmaz da bulunuyor.
İmamoğlu’nun, tedbir getirilenler arasında tanımadığı kişilerin de olduğunu söylediği belirtilirken, özellikle İBB iştiraklerinden ihale alan bazı şirket sahiplerine yönelik kısıtlamalar dikkat çekti. Söz konusu tedbir kararlarının, ilerleyen günlerde gerçekleştirilecek büyük çaplı operasyonların habercisi olduğu ifade ediliyor.
Necati Özkan: “Banka hesaplarım donduruldu”
İBB seçim kampanyasını yöneten Necati Özkan, yaşanan süreci şöyle anlattı:
“Cuma günü öğle yemeğindeydim. Beşiktaş Tapu Müdürlüğü’nden bir SMS aldım. Mesajda, ‘Adınıza kayıtlı gayrimenkul üzerinde el koyma kararı şerhi tesisi işlemi yapılmaktadır’ deniyordu. Önce dolandırıcılık mesajı sandım ama avukatıma gönderdim. Avukatım konuyu araştırınca, bunun Başsavcılığın bir işlemi olduğunu öğrendim.”
Özkan, daha sonra banka hesabının da dondurulduğunu fark ettiğini ve bankaya başvurduğunda şubenin dahi durumdan haberdar olmadığını belirtti. Ayrıca Ankara Çankaya Tapu Müdürlüğü’nden de benzer bir mesaj aldığını söyledi.
“Ben profesyonel bir iletişimciyim. 42 yıldır çalışıyorum. Türkiye’nin en büyük markalarına hizmet verdim. İBB ile herhangi bir ticari bağlantım yok, ihalelerine bile katılmıyorum. Ancak Ekrem Bey’in siyasal iletişim danışmanlığını yapıyorum. Bu yüzden hedef alındığımı düşünüyorum.”
Özkan, hakkında açılan soruşturmanın detaylarının bilinmediğini çünkü dosyada gizlilik kararı bulunduğunu da ekledi.
“Avukatım, bunun bir soruşturma dosyası olduğunu ancak içeriğinin açıklanmadığını söyledi. Yani bana neyle suçlandığımı bile söylemiyorlar. Açıkça görülüyor ki İmamoğlu’nun etrafında bir suç örgütü senaryosu oluşturulmaya çalışılıyor.”
İmamoğlu’na yönelik ‘terör’ ve ‘suç örgütü’ operasyonları bekleniyor
Barış Terkoğlu’nun yazısına göre, İmamoğlu tarafı önümüzdeki günlerde iki büyük operasyon bekliyor:
“Terör” Operasyonu: “Kent Uzlaşısı” adı verilen faaliyet kapsamında, İstanbul’daki bazı belediye faaliyetlerinin terör örgütleriyle bağlantılı olduğu iddiasıyla yeni gözaltı ve soruşturmalar başlatılabilir.
“Suç Örgütü” Operasyonu: İmamoğlu’na yakın isimler üzerinden, belediye ihalelerinin bir “çıkar ağı” oluşturduğu iddia edilerek geniş çaplı bir soruşturma yürütülmesi planlanıyor.
Özellikle, İmamoğlu’na yakın bazı isimlerin avukatsız olarak savcılığa çağrılması, bir “gizli tanıklık” mekanizmasının devreye sokulmuş olabileceği ihtimalini doğurdu.
Ayrıca, polislerin İBB iştiraki Medya A.Ş.’ye düzenlenen baskında, doğrudan belirli bilgisayarları hedef alması da dikkat çekti.
İktidar içinde rahatsızlık var
Terkoğlu’nun iddiasına göre, yargının art arda operasyonlar düzenlemesinden sadece muhalefet değil, iktidar içinde de bazı kesimler rahatsızlık duyuyor. Sürekli yeni soruşturmaların açılmasının ve belediye üzerinden yürütülen kampanyaların, kamuoyunda olumsuz yankı uyandırabileceği düşünülüyor.
Özellikle, hükümete yakın anket şirketlerinin yaptığı kamuoyu yoklamalarında, “adalet” konusundaki şikâyetlerin, ekonomi kadar önemli bir sorun olarak öne çıktığı belirtiliyor.
Bu nedenle, iktidar içinde bazı grupların, İmamoğlu’na yönelik operasyonların farklı bir yöne çekilmesini önerdiği de kulislerde konuşulanlar arasında. Özellikle, İmamoğlu’nun diplomasına yönelik başlatılabilecek bir tartışmanın, onu saf dışı bırakmak için daha etkili olabileceği düşüncesi ağır basıyor.
İmamoğlu’na seçim öncesi engel mi?
Siyasi gözlemciler, İmamoğlu’na yönelik bu adımların, onun siyasi kariyerini bitirmeye yönelik bir strateji olup olmadığını tartışıyor.
Özellikle, 31 Mart yerel seçimlerine kısa süre kala yaşanan bu gelişmelerin, İmamoğlu’nun adaylığını ve seçim sürecini zorlaştırmaya yönelik olabileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
İmamoğlu’nun, bu yargı süreçleriyle ne şekilde mücadele edeceği ve önümüzdeki günlerde nasıl bir strateji izleyeceği merakla bekleniyor.
