Erdemir’de insan değeri ve güvence krizi: OYAK’ın sessizliği!

Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde bulunan Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nda (Erdemir) son dönemde artan iş kazaları ve çalışanların giderek büyüyen huzursuzluğu dikkat çekiyor. Kimi zaman ölümle, kimi zaman ciddi yaralanmalarla sonuçlanan kazalar, işçiler arasında korku ve tedirginlik yaratırken, kamuoyunda da büyük yankı uyandırıyor. Peki, Erdemir’de neler oluyor? Çalışanlar neden mutsuz, neden yüzler gülmüyor?

İş kazaları artıyor, can güvenliği tehlikede

Son aylarda fabrikada peş peşe yaşanan iş kazaları endişe verici boyutlara ulaştı. Sadece kadrolu işçiler değil, özellikle taşeron firmalar bünyesinde çalışan işçiler, güvencesiz ve ağır şartlar altında çalışırken en büyük riski onlar taşıyor. Eksik iş güvenliği önlemleri, yoğun iş temposu ve sürekli artan baskı, Erdemir’in karanlık yüzünü gözler önüne seriyor. Fabrikada çalışırken hayatını kaybeden veya sakat kalan işçilerin aileleri sessiz çığlıklar atarken, yetkililerin bu sorunlara ne kadar duyarlı olduğu tartışma konusu.

Taşeron işçilerin çıkmazı

Erdemir’de çalışan taşeron işçiler için durum daha da vahim. Kadrolu işçilerin sahip olduğu haklardan mahrum bırakılan bu emekçiler, düşük ücretler ve güvencesiz çalışma koşulları altında eziliyor. Üstelik iş kazalarında en fazla mağduriyet yaşayan da onlar. Örneğin, bir taşeron işçi hayatını kaybettiğinde, geride kalan ailesi çoğu zaman tazminat ya da destek almadan kaderine terk ediliyor. İşte bu yüzden birçok işçi, kendini “insan yerine konulmayan” bir makine gibi hissediyor.

Mutsuzluğun sebebi sadece kazalar mı?

Hayır! Erdemir’de çalışan işçilerin mutsuzluğunun tek nedeni iş kazaları değil. Ağır çalışma koşulları, uzun mesailer, düşük maaşlar, yönetim baskısı ve psikolojik yıpranmışlık da bu mutsuzluğu artırıyor. Özellikle taşeron işçiler için iş güvencesinin olmaması, işten çıkarılma korkusunu beraberinde getiriyor. Sendikal hakların yeterince korunmaması da çalışanlar üzerindeki baskıyı artırıyor.

Erdemir’in parlayan yüzü ve karanlık gerçeği

Şirketin reklam panolarında yükselen “Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri” imajı, içerideki gerçeklerle pek örtüşmüyor. Evet, Erdemir büyük bir şirket. Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. Ancak bu katkıyı sağlayan işçilerin yaşam koşulları ne durumda? Ölümler, sakatlıklar ve mutsuzluk içinde geçen mesailer… Fabrika yönetimi, devasa kâr rakamlarını açıklarken, işçinin cebine giren para ve güvenliği göz ardı ediliyor.

Çözüm ne?

Eğer Erdemir, hem çalışanlarının hem de Karadeniz Ereğli halkının desteğini almak istiyorsa, önce içerideki çalışma koşullarını gözden geçirmeli. İş güvenliği önlemleri artırılmalı, taşeron işçilere insanca çalışma koşulları sağlanmalı ve tüm çalışanların hakları korunmalı. Aksi halde, Erdemir sadece üretimiyle değil, yaşanan acılarla da anılmaya devam edecek.

Zonguldak, kömür ocaklarındaki madencilerle, demir-çelik fabrikalarındaki emekçilerle var oldu. Ancak unutulmamalıdır ki, üretimin kalbinde insan vardır. Eğer insana değer verilmezse, büyüyen sadece kâr rakamları değil, acılar ve haksızlıklar olur!

Önerilen Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON GİRİLEN İÇERİKLER