Yine bir atama kararnamesi, yine bir kaymakam değişikliği. İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan son kararnameyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli, Kilimli ve Devrek ilçelerinde görev yapan kaymakamların görev yerleri değişti. Bu çerçevede Karadeniz Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne Hukuk Müşaviri olarak atanırken, yerine İzmir Menemen Kaymakamı Fatih Yılmaz getirildi.
Elbette, devletin rutin atamalarıdır bunlar. Yeni görevine başlayan her kamu yöneticisine başarılar dilemek boynumuzun borcu. Ancak burada asıl mesele, bu görevlendirmelerin perde arkasında yıllardır ertelenen bir hakikatin bir kez daha yüzümüze çarpmasıdır:
Karadeniz Ereğli artık il olmayı çoktan hak etmiş bir ilçedir.
Nüfusu 180 bine dayanmış, sanayisiyle, limanıyla, tarihiyle, kültürüyle birçok il merkezini geride bırakmış bir şehirden söz ediyoruz. Karadeniz Ereğli sadece bir ilçe değildir; bir bölge merkezidir, bir cazibe noktasıdır, bir ekonomik lokomotiftir. Ancak tüm bu potansiyele rağmen hâlâ “ilçe” statüsünde tutulması, kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor.
Hatırlayalım… Bundan aylar önce “il sayımızı 100’e çıkaracağız” denmişti. Yeni il yapılması beklenen ilçelerin arasında Karadeniz Ereğli, her ankette, her değerlendirmede listenin ilk sıralarındaydı. “Sizi alıp il yapacağız” dediniz. Bizler inandık. Heyecanlandık. Umutlandık. Ama ne oldu?
Davul yine bizim elimizde, tokmak sizin!
Koskoca Ereğli’ye her atama döneminde kaymakam gönderiyorsunuz ama bu şehre artık kaymakam yetmiyor. Biz vali görmek istiyoruz. Biz, hizmetlerin merkezden değil, merkez olarak yürütüleceği bir yönetim yapısı istiyoruz. Çünkü Karadeniz Ereğli bunu çoktan hak etti. Gerek nüfusuyla, gerek ekonomik büyüklüğüyle, gerekse stratejik önemiyle artık bir kaymakamlık ilçesi değil, bir il merkezi olmalıdır.
Bu yazının satırlarında bir serzeniş var, evet. Ama aynı zamanda bir çağrı da var. Yıllardır vaat edilen, ertelenen ve ötelenen bu karar artık verilmeli. Karadeniz Ereğli, Türkiye’nin 82’nci ili olmalıdır. Yalnızca geçmişin hatırına değil, geleceğin inşası için…
Sayın yetkililer, sözünüzü tutun.
