Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olan Kamu Toplu İş Sözleşmesi (TİS) Çerçeve Protokolü görüşmelerinde, yaklaşık 600 bin kamu işçisinin yüzde 50 zam talebine karşılık hükümetin yüzde 16’lık zam teklifi, işçiler ve sendikalardan tepki gördü.
Binlerce kamu işçisi, Türk-İş’in öncülüğünde bugün Ankara Anıtpark’ta toplanarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüdü. Eyleme, Genel Maden İşçileri Sendikası’na (GMİS) bağlı yaklaşık bin madenci de katıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da emekçileri yalnız bırakmadı.
Yavuzyılmaz, işçilerle samimi diyaloglar kurarak sık sık alkışlarla ve sloganlarla karşılandı.
“Haklının yanında, emeğin tarafındayız”
Eylem alanında konuşan Yavuzyılmaz, “Bugün burada, Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen emekçilerle omuz omuza duruyoruz. Alın teriyle yaşayan kamu işçilerinin sesi olmak, haklı mücadelelerini büyütmek ve iktidarın adaletsiz teklifine karşı durmak için buradayız” dedi.
Farklı kamu hizmet alanlarında görev yapan işçilere değinen Yavuzyılmaz, “Yerin yedi kat altında alın teri döken madencilerle, hastane koridorlarını temizleyen işçilerle, rayların üzerinde bir ömür geçiren demiryolcularla, parklara nefes veren belediye emekçileriyle ve sabahın erken saatlerinde santralleri çalıştıran enerji işçileriyle birlikteyiz. Haklının yanındayız, emeğin tarafındayız” diye konuştu.
“Yüzde 16 zam teklifi, alın terine hakarettir”
Hükümetin teklifini sert bir dille eleştiren Yavuzyılmaz, “Açlık sınırının 24 bin, yoksulluk sınırının 81 bin liraya dayandığı bir ülkede kamu işçisine yüzde 16 zam önermek, bir teklif değil, alenen hakarettir. Bu, yalnızca ekonomik körlük değil, emekçiye karşı açık bir saygısızlıktır” ifadelerini kullandı.
Madencilerin zorlu çalışma koşullarına dikkat çeken Yavuzyılmaz, “Yerin binlerce metre altında, karanlıkta çalışan, hastalanan, yaşamını riske atan hatta hayatını kaybeden madenciler bugün burada. Depremde ilk koşan, enerji krizlerinde ‘yerli kaynak’ diye övünülen ama emeği yok sayılan onlar” dedi.
Madencilerin, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın demir kapılarına baretlerini bıraktığını ifade eden Yavuzyılmaz, “Bu, görmezden gelinmeye bir tepkidir. Sefalet zammını kabul etmeyenlerin sessiz çığlığıdır” diye konuştu.
“Emeğin sesi susmaz”
Hükümete çağrıda bulunan Yavuzyılmaz, “Yıllardır süren bu yok edici politikalar nedeniyle ocaklarda alın terinin yerini gözyaşı, emeğin karşılığını ise yoksulluk aldı. Enerjiyi üreten karanlıkta, kamu işçisi ise açlık sınırında yaşıyorsa ortada büyük bir adaletsizlik var demektir. Özellikle madencilerimizin, enerji ve altyapı işçilerimizin özlük hakları acilen düzenlenmelidir” dedi.
Kamu işçisinin haklı taleplerinin görmezden gelinmeyeceğine dikkati çeken Yavuzyılmaz, “Yüzde 16’lık teklifinizi derhal geri çekin. Masaya, insanca yaşanacak bir ücretle oturun. Biz, işçinin alın teri kurumadan hakkını alması gerektiğine inanan bir anlayışın temsilcisiyiz. Kamu işçisinin emeği, siyasetin pazarlık malzemesi değil, sosyal devletin temel taşıdır. Bunu herkes böyle bilsin” diye vurguladı.
Yavuzyılmaz, konuşmasını, “Eğer iktidar bu sese kulak vermez, emeği yok sayarsa bilsin ki: Emeğin sesi susmaz, bu meydanlar susmaz, adalet mücadelesi susmaz ve yapılan asla unutulmaz! Biz bugün buradayız, yarın da burada olacağız. Çünkü bu topraklara alın terini dökenleri asla yalnız bırakmadık, bırakmayacağız” sözleriyle tamamladı.