Sessizleştirilen Mikrofonlar, Tek Sesli Manşetler

Bugün Dünya Gazeteciler Günü. Her yıl bu tarihte, özgür ve bağımsız gazeteciliğin önemine vurgu yapıyoruz. Sağlıklı bir demokrasinin en temel yapı taşlarından biri, basının korkmadan, baskı altında kalmadan haber yapabilmesidir. Peki, biz gazeteciler bugün gerçekten böyle bir ortamda mı çalışabiliyoruz?

Ne yazık ki tablo hiç de iç açıcı değil. Son yıllarda gazetecilerin omuzlarına binen baskı, göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaştı. Merkezden yönetilen yayın kuruluşlarına baktığınızda – TRT, Anadolu Ajansı ve diğer büyük medya grupları dahil – manşetlerin büyük çoğunluğu birbirinin kopyası hâline gelmiş durumda. Aynı haberler, aynı başlıklar, aynı yorumlar… Eleştirel ses neredeyse tamamen yok. Haberin amacı, halkı bilgilendirmek değil; belirli mesajları çoğaltmak olmuş.

Yerel medya ise adeta sessiz bir ölüm sürecinde. Radyo ve televizyonlar, ekonomik baskılar ve siyasi müdahaleler nedeniyle bir bir kapanıyor ya da yayınlarını askıya almak zorunda kalıyor. 23 yıllık “pembe tablo” söylemleri, gerçekte yerel medyanın can çekiştiğini ve bağımsız haberciliğin neredeyse yok olduğunu gösteriyor. Bu süreç, sadece gazetecileri değil, halkın haber alma hakkını da doğrudan tehdit ediyor.

Özgür ve bağımsız gazetecilik, eleştirel düşüncenin, farklı bakış açılarını yansıtmanın ve kamuoyunu doğru bilgilendirmenin garantisidir. Ama bugün, bu garantinin temeli sarsılmış durumda. Haberi, habercileri değil; mesajı dayatan bir sistem hâkim. TRT ve AA gibi kamu yayıncıları da ne yazık ki bağımsızlıktan uzak, merkezi politikaların bir uzantısı gibi çalışıyor. Bu tablo, halkın çeşitlilikten yoksun ve tek tip haberlerle beslenmesine yol açıyor.

Dünya Gazeteciler Günü’nde sadece meslektaşlarımızı kutlamak yetmez. Aynı zamanda, özgür ve bağımsız haberciliğin neden hâlâ hayati olduğunu hatırlatmak zorundayız. Susturulan basın, sadece gazetecilerin değil, halkın da susturulması demektir.

Gazetecilik, gerçekleri dile getirme cesaretidir. Ve bu cesaret, ancak özgür bir ortamda var olabilir. Bugün, gazetecilerin yaşadığı zorlukları görünür kılmak, demokrasiye sahip çıkmak demektir. Yoksa yarın, basın özgürlüğü sadece bir tarih sayfasında hatırlanacak bir kavram olabilir.

Önerilen Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON GİRİLEN İÇERİKLER