Basın meslek örgütlerinden 3 Mayıs’ta “Adalet Arıyoruz” yürüyüşü

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü kapsamında, çok sayıda basın meslek örgütü “Adalet Arıyoruz” sloganıyla Ankara’da yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Kızılay Güvenpark’ta toplanan basın emekçileri, Adalet Bakanlığı önüne yürüyerek burada ortak bir açıklama yaptı.

Yürüyüşe; Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Temsilciliği, DİSK Basın-İş, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, Gazeteciler Cemiyeti ve KESK Haber-Sen temsilcileri katıldı.

Basın çalışanları yürüyüş boyunca “Sansüre karşı kalemi, sömürüye karşı birliği”, “Tutuklu gazetecilere özgürlük” ve “Sansüre, mobbinge, geleceksizliğe karşı örgütlen” yazılı dövizler taşıdı. Katılımcılar, “Özgür basın susturulamaz”, “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları attı.

Adalet Bakanlığı önünde basın meslek örgütleri adına açıklamayı DİSK Basın-İş Temsilcisi İzel Sezer yaptı. Sezer, Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 159’uncu sırada olduğunu hatırlatarak, bu tablonun gazeteciler kadar demokrasiyi de tehdit ettiğini söyledi.

Sezer, “Gazetecilere bedel ödettirmekten bir an önce vazgeçilmeli ve bunun sadece gazetecilere değil, aynı zamanda demokrasiye de bir bedeli olduğu unutulmamalıdır” dedi. Türkiye’de gazetecilerin gözaltı ve tutuklamalarla baskı altına alındığını vurgulayan Sezer, Anayasal güvence altında bulunan basın özgürlüğünün korunması gerektiğini belirtti.

“257 gazeteci dört ayda hakim karşısına çıktı”

Yürüyüşe destek veren CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de 2025 yılı başından bu yana gazetecilerin karşılaştığı yargılamalarla ilgili bilgi verdi. Çakırözer, son dört ayda gazetecilerin 257 kez hakim karşısına çıktığını, 61 gazetecinin gözaltına alındığını ve 25’inin tutuklandığını açıkladı.

Tutuklu gazetecilerden Öznur Değer, Elif Akgül, Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar’ın isimlerini anımsatan Çakırözer, bu gazeteciler için özgürlük talebinde bulundu. Çakırözer, “Tutuklamalar, adli kontroller, ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasakları gazetecinin görevine engeldir” ifadelerini kullandı.

“Erişim engelleriyle Türkiye’nin hafızası yok ediliyor”

Çakırözer ayrıca erişim engellerine dikkat çekerek, “Ucu saraya ya da kamu yöneticilerine dokunan haberler, sulh ceza hakimliklerinden alınan kararlarla erişime engelleniyor. Bu, Türkiye’nin hafızasını yok etmektir” dedi.

RTÜK’ün son dönemdeki kararlarının da sansür niteliği taşıdığını ifade eden Çakırözer, özellikle Saraçhane protestoları sonrası yayınlara yönelik tehditleri hatırlattı.

“Gazetecileri kendi oyunlarında oynatmak istiyorlar”

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Temsilcisi Selman Güzelyüz ise, gazetecilerin tehdit edildiğini, gözaltına alındığını, hatta öldürüldüğünü belirterek, “Birileri, gazetecileri kendi çizdikleri oyun içinde oynatmak istiyor. Ancak özgür basın bu oyunu oynamıyor” dedi.

“TRT halktan yana olmalı”

KESK Haber-Sen Temsilcisi Yaşar Polat da TRT’nin tarafsız olması gerektiğini vurgulayarak, “TRT ve RTÜK, şu anda AKP’nin borazanı olmuş durumda. Konuşan gazeteciler yargılanıyor, konuşan oyuncular işten çıkarılıyor” diye konuştu.

“Gazeteciler gözaltına alınmadan görevlerini yapabilmeli”

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Kıvanç El ise Saraçhane eylemleri sırasında gözaltına alınan gazeteciler için Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un devreye girdiğini hatırlattı. El, “Bizim çağrımız; gazetecilerin hiç kimsenin devreye girmesine gerek kalmadan görevlerini yapabilmeleridir” dedi.

“Özgür basın emekçilerini selamlıyorum”

DEM Parti Milletvekili Ceylan Akça ise yaptığı konuşmada, ülkede yayın yapan televizyon ve ajans sayısına rağmen, etkinlikteki mikrofon sayısının basın özgürlüğü hakkında fikir verdiğini söyledi. Akça, “Nazım, Cihan, Gülistan ve Hero şahsında tüm özgür basın emekçilerini selamlıyorum” dedi.

Etkinlik, katılımcıların basın özgürlüğü taleplerini yinelemesiyle sona erdi.

Önerilen Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON GİRİLEN İÇERİKLER