Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin: “RTÜK, özgür basının önündeki en büyük engel haline gelmiştir”

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, RTÜK’ün TELE1’e yönelik cezalarını eleştirerek, “Sansürün kaldırılmasının yıl dönümünde ekran karartmak, basın tarihine kara bir leke olarak geçti. Bugün, 24 Temmuz 1908’de sansürün kaldırılışını kutluyor olmalıydık. Ancak 2025 Türkiyesi’nde sansür şekil değiştirdi. Sansür, RTÜK eliyle kurumsallaşmış bir cezalandırma mekanizmasına dönüştü” ifadelerini kullandı.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nde yaptığı açıklamada, RTÜK’ün TELE1’e yönelik cezaları eleştirdi.

Bilgin, “Sansürün kaldırılmasının yıldönümünde ekran karartmak, basın tarihine kara bir leke olarak geçti” dedi. Bilgin, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü’nde gazeteciliğin bir kez daha hedef alındığını dile getirerek, “İstedikleri, gerçeklerin konuşulmaması; hedefleri ise muhalif sesi tümüyle kısmaktır” ifadelerini kullandı.

RTÜK’ün cezalarının basına yönelik sistematik bir susturma politikası haline geldiğini ifade eden Bilgin, uygulamaların basın özgürlüğüne açık müdahale olduğunu söyledi.

“RTÜK, Artık Özgür Basının Önündeki En Büyük Engel Haline Gelmiştir”

Bilgin, RTÜK’ün “bağımsız medya”yı hedef alan cezaları sistematik hale getirdiğini vurguladı. Son dönemde Sözcü TV, Halk TV ve TELE1 gibi eleştirel yayın organlarının RTÜK tarafından peş peşe cezalandırılmasının tesadüf olmadığını söyleyen Bilgin, TELE1’e yönelik ekran karartma kararını şöyle değerlendirdi:

“Merdan Yanardağ’ın, 15 Temmuz ile ilgili değerlendirmeleri, toplumun farklı kesimlerinde zaten tartışılan siyasi bir yorumdur. Bu ifadeleri ‘toplumu kin ve düşmanlığa tahrik’ olarak değerlendirmek, eleştiriyi kriminalize etmektir. RTÜK, artık özgür basının önündeki en büyük engel haline gelmiştir. Bugün, 24 Temmuz 1908’de sansürün kaldırılışını kutluyor olmalıydık. Ancak 2025 Türkiye’sinde sansür şekil değiştirdi. Artık matbaa kapatılmıyor, yayın durduruluyor; baskın yapılmıyor, ekran karartılıyor. Sansür, RTÜK eliyle kurumsallaşmış bir cezalandırma mekanizmasına dönüştü. TELE1’e verilen karartma cezası, düşünce ve ifade özgürlüğüne doğrudan müdahaledir.”

“Ceza Değil Tehdittir”

RTÜK, TELE1’e yönelik 5 günlük yayın durdurma cezasını “4 Soru 4 Yanıt” programında yer alan ifadeler nedeniyle verdi. Ayrıca yüzde 5 oranında idari para cezası da uygulandı. Aynı maddeden yıl içinde yeniden ceza alınması halinde yayın lisansının iptali söz konusu olacak.

Nazmi Bilgin, bu durumu “hukuki değil, siyasi bir tehdit” olarak nitelendirdi:

“Bir televizyon kanalına ‘bir daha eleştirirsen seni kapatırım’ demek, sadece basına değil, doğrudan demokrasiye tehdittir.”

“Basın Hükümet Bülteni Olmaya Zorlanmaktadır”

RTÜK’ün cezalandırdığı bir diğer yayın ise, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın hükümete yönelik eleştirilerinin ekranlara getirilmesi oldu. “Çürüme” ve “Gündem Özel” programları nedeniyle TELE1 ve Halk TV’ye yüzde 3 oranında para cezası verildi.

Nazmi Bilgin bu kararı şu sözlerle eleştirdi:

“Muhalefet temsilcisinin sözlerini kamuoyuna aktaran yayıncıyı cezalandırmak, basını hükümet bülteni olmaya zorlamaktır. Bu tavır, sansürden öte bir susturma ve hizaya çekme politikasıdır.”

“Cemiyetimiz, Her Koşulda Gazetecilikten Yana Olmaya Devam Edecektir”

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar karşısında mücadele kararlılıklarını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

“Gerçekleri söylemekten, halkın haber alma hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Sansürün yıldönümünde ekran karartmak, topluma karanlık bir mesaj vermek demektir. Biz o karanlığı dağıtmak için buradayız. Cemiyetimiz, her koşulda özgür basından ve gazetecilikten yana olmaya devam edecektir.”

Önerilen Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON GİRİLEN İÇERİKLER