Gençlerimize “Altın Bilezik” takalım

Toplum olarak çocuklarımızın geleceği için en çok üzerinde durduğumuz konu hiç kuşkusuz eğitimdir. İlkokuldan başlayıp üniversiteye kadar devam eden bu yolculuk, artık her ailenin olmazsa olmaz hedefi hâline geldi. Haklı olarak çocuklarımız okusun, diploma sahibi olsun, iyi bir işe girsin istiyoruz. Ancak çoğu zaman gözden kaçırdığımız bir gerçek var: Sadece diploma, çocuklarımıza hayat boyu yetecek bir güvence sağlamıyor.

Eskiden büyüklerimiz bir çocuğun mutlaka bir meslek edinmesini öğütlerdi. “Sanat altın bileziktir” derlerdi. Çünkü bilinir ki insanı ayakta tutan, karnını doyuran, onu üretken kılan en önemli unsur meslek sahibi olmasıdır. Fakat bugün bu anlayış büyük ölçüde kayboldu. Sonuçta üniversite mezunu ama mesleksiz, yetkinliği olmayan gençlerimizin sayısı hızla artıyor.

Bugün pek çok gencimiz üniversiteyi bitiriyor, ancak elinde sadece bir diploma var. Ne iş yaparsın diye sorulduğunda “Her işi yaparım” diyor. Bu cevap, aslında hiçbir işte uzmanlaşmamış olmanın itirafıdır. Vasıfsız bir genç, iş bulsa bile kalıcı olamıyor, iş verimliliği düşüyor, işsizlik oranı artıyor. Daha da önemlisi, meslek öğrenme yaşı geçtikten sonra bir ustanın yanında çıraklık yapması artık mümkün olmuyor. Böylece gençlerimiz büyük bir boşluğun içine düşüyor.

Çocuklarımızı sadece akademik eğitimle değil, aynı zamanda mesleki becerilerle de donatmamız şart. Bunun yolu aslında çok basit. Yaz tatilleri, boş zamanlar, hafta sonları mesleki eğitim için değerlendirilebilir. Öğretmenlerin yönlendirmesiyle öğrencilerin ilgi ve yetenekleri keşfedilebilir. Böylece hem okuyan hem de bir meslek sahibi olan gençler yetiştirilebilir.

Bugün birçok aile çocuklarına “kıyamıyor” onları çalıştırmak istemiyor. Oysa işin gerçeği, kıyamadığımız çocuklarımızı işsizliğe, mesleksizliğe, hayata hazırlıksız bırakıyoruz.

Hiç kuşkusuz, devletin de bu süreçte önemli görevleri var. Her üniversite mezununa iş vermesi imkânsızdır; böyle bir beklenti hem hayaldir hem de ülkenin bütçesiyle bağdaşmaz. Ancak devletin adil davranması, iş imkânlarını şeffaf ve eşit biçimde sunması bir zorunluluktur. Bunun yanında asıl öncelik, gençlerin daha en baştan meslek sahibi olmasını sağlamak olmalıdır.

Bu noktada meslek liselerinin ve Halk Eğitim Merkezlerinin önemi artıyor. Meslek liselerinin sayısı çoğaltılmalı, içerikleri günün ihtiyaçlarına göre güncellenmeli. Öğrenciler, sabah okulda teorik derslerini almalı, öğleden sonra ise uygulamalı eğitimle mesleğini öğrenmelidir. Fen ve Anadolu liseleri başarılı öğrenciler için bir seçenek olabilir; ancak her öğrenciyi bu liselere yönlendirmek yerine ilgi ve kabiliyete göre ayrım yapılmalı, gençler mesleki eğitimle donatılmalıdır.

Halk Eğitim Merkezlerinde açılan kurslar da sürekli ve nitelikli olmalı. El işi, marangozluk, elektrik, bilişim, tarım, sanayi teknolojileri gibi farklı alanlarda kurslar açılmalı, gençlerin katılımı teşvik edilmelidir. Bugün vasıflı eleman açığının en büyük sebebi, bu tür eğitimlerin yeterince yaygınlaştırılmaması ve sürekliliğinin sağlanmamasıdır.

Bir başka sorun da teknoloji bağımlılığı. Cep telefonu, tablet, bilgisayar üçgenine sıkışmış bir gençlik yetiştiriyoruz. Sosyal medya, oyunlar ve sanal dünyalar çocuklarımızın hem zamanını hem de enerjisini tüketiyor. Bu tablo, üretmek yerine tüketen, iş yapmak yerine oyalanan bir nesil doğuruyor. Bu da beraberinde işsizlik, aile içi huzursuzluk, boşanmalar, bağımlılıklar ve toplumsal sorunlar getiriyor.

Gençlerimizi meslek sahibi yapmak için baskı ve zorlamadan uzak, sevgiye dayalı bir yol izlemeliyiz. Çocuğa mesleği sevdirerek, ilgi uyandırarak, sabırla ve teşvik ederek yönlendirmek en doğru yoldur. Despotlukla değil, sevgiyle kazanılan meslek, hayat boyu sürdürülebilir olur.

Sonuç olarak, çocuklarımıza ve gençlerimize hem eğitim hem de meslek kazandırmak zorundayız. Onları sadece diploma sahibi değil, aynı zamanda üretken, iş sahibi ve ayakları yere basan bireyler hâline getirmeliyiz. Ancak bu şekilde geleceğimizi güvence altına alabilir, toplumumuzu işsizlikten ve umutsuzluktan kurtarabiliriz.

Önerilen Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON GİRİLEN İÇERİKLER