İşçi bayramını kutluyoruz.
Emekçinin günü. Alınterinin bayramı.
Evet bugün bir Mayıs. İşçilerin bayramı.
Emekçinin bayramı. Bir Mayıs artık resmi tatil.
Resmi tatil. İşçiler memnun.
Mutlu. Çünkü kendi bayramları. Kendi günleri.
Gelelim işçilerimizin sorunlarına. Toplu sözleşmeler görüşülüyor.
Evet bölgemizde özel sektör kuruluşları adına ERDEMİR toplu sözleşme imzaladı.
Tüm işçiler memnun ve mutlu.
Sevinçli. Türk Metal görevini yaptı.
İşçilerin hakkını ve hukukunu savundu.İşvereni ile güçlü diyaloglarını yapıcı sürdürdü.
Sonuç her iki taraf adına da memnuniyet verici.
Davullar çalındı.
Ziller çalındı. Herkes neşe içinde toplu sözleşme imzalandı.
Toplu sözleşmelerin de imzalandığı gün, işçilerinde bayramıdır. Düğünüdür.
KARDEMİR’ de toplu sözleşme yakın zamanda imzalandı.
Orada herkes memnun ve mutlu . Sevinçli.
İşçiler tarihi zam aldılar.
Özçelikİş , KARDEMİR’de mutlu sona imza attı. İşvereni ile güçbirliği içinde el ele imza töreni gerçekleşti.
Bakınız.
Demir ve Çelik sektörü dünya konjonktüründe devamlılık ve sürdürülebilir adına önemli sınavdan geçmesine rağmen, çalışanlarına önemli oranda dilimler halinde altı aylık ve yıllık zamlar verildi.
Bu da ülkemizde ki çelik sanayinin gücünü ortaya koyuyor.
KARDEMİR 1938 yılından bugüne.
ERDEMİR ise 1965 yılından bugüne.
Ve tabi ki İSDEMİR ‘de 1970 yıllardan beri süregelen çalışma.
İSDEMİR’ e yapılan 2008 yılı sonrası o dönem adına beş milyar dolarlık yatırım.
İkinci bir ERDEMİR’ in güneyde hayat bulması.
Yassı çelik adına yeni üretim rekorlarının gelmesi.
ERDEMİR’ e Zonguldak merkezde yapılan büyük yatırımlar.
Sadece kok fabrikası ve gazına inanılmaz bir maddi ve manevi zamanların ayrılması ile rakipleri ile önemli avantajlarla öne geçmesinin sağlanması.
Bunlar çok önemli ve değerli çalışmalar.
ERDEMİR özelleştirildikten sonra OYAK ile gücüne güç kattı.
Bu güç daha büyüyecektir. OYAK’ın amiral gemisi ERDEMİR olmuştur.
KARDEMİR ise Yolbulan ve Güleç ailelerinin inanılmaz maddi yatırımları ile bugünlere geldi.
Rahmetli Mutulllah Yolbulan’ın yönetim kurulu başkanlığı döneminde inanılmaz yatırımlarla büyüme hep devam etti.
Tabi ki Güleç ailesinin de yönetim kurulu başkan vekili olarak büyük katkıları oldu.
KARDEMİR özelleştirildikten sonra hep yeni ürünlerle kendini kabul ettirdi.
Ray üretimi buna en canlı ve güçlü örnektir.
Demiryolu adına vagon teker üretimi bana göre inanılmaz bir proje.
Daha say say bitmeyecek projeler. Kurumu hep canlı ve diri tutmuştur.
Tabi ki efsane başkan Mutullah Yolbulan, sonrası ise ailenin diğer bireyleri bu durumu devam ettirmedi.
Şimdi yeni ortaklarla yol güçlü bir şekilde yürünüyor.
Tabi ki başarılı çalışma ekip ruhunun devamı ile gelecektir.
Evet kısaca iki demir ve çelik şirketimizin işçileri ile birlikte neler başarabildiğini ortaya birkaç cümlelerle koymaya çalıştım.
Her iki güzide şirketimizle, gurur ve onur duyuyoruz, bu kurumlarımızı uzun yıllardır takip ediyorum ve başarıları ile bir Zonguldaklı gazeteci olarak çok mutlu oluyorum.
Nereden nereye gelindiğinin tüm arşivleri bizim derin hafızalarımızda.
Özel sektör başarıyor, kurumlar güçleniyor, işçilerimiz, çalışanlarımız da hakkını alıyor, toplu sözleşmeler imzalanıyor.
Özel sektörde bu memnuniyet yaşanırken, gelelim kamu kuruluşlarımıza ve çalışan işçilerimize.
İşçilerimizin zam artışı adına beklenti büyük.
İşçiler geçinemiyor. Refah payı isteniyor.
Enflasyon oranı dikkat çekiliyor.
Kamu işçilerinin adına görüşmeler çerçeve protokolü ile ülke geneli yürüyor.
Türk İş önderliğinde görüşmeler son derece titiz bir şekilde sürdürülüyor.
Tabi ki Hak İş ve DİSK’ de görüşmelere katılıyor.
Yetkili sendika. Tek etkin kuruluş.
TÜRK İŞ. Genel Başkan Ergün Atalay liderliğinde devam ediyor.
Zonguldak’a bakarsak. GMİS ne yapacak?
Bilemiyoruz.
Yeraltı işçimizin aldığı maaşlar memnun edici.
Yeni artışlar tabi ki yer altı adına memnuniyetle karşılanır.
Yer üstü işçilerimiz ne olacak? Yerüstü işçiler bir türlü mutlu değil.
Memnun değil. Sorun ve sıkıntı devam ediyor.
Tekrar soruyoruz, GMİS bu konuda ne yapacak? Elini taşın altına koyacak mı?
Yer üstü işçileri memnun ve mutlu edilmeli.
Maaşları en azından kabul edilebilir bir ücret olmalı.
Bir mayıs işçi bayramında Zonguldaklı yer üstü işçilerimizin sesine kulak verelim.
Çığlıklarını duyalım.
Devam edersek.
Tabi ki memurların zammı. Yerel yönetimlerin çalışanların zammı.
Sözleşmelerde tıkanma olunca hakem heyetlerine geçmişte gidilmişti.
Yine aynı durumlar inşallah olmaz. Hakem heyetlerine gidilmeden sorunlar çözülmeli.
Zonguldak’ta memur sendikaları yoğun çalışıyor.
Memur sen. Kamusen. KESK ve diğer sendikalar yoğun çalışma içersinde.
Yetkili sendikalar tabi ki her türlü zam artışlarında masa da olan isimler olarak en etkin sendikacılar oluyor.
İşçi bayramında tüm çalışan kesimlerin derdi dinlenecek.
İşçilerin bayramı. Memurların bayramı olmuyor.
İsmi üzerinde işçi bayramı.
Ama çalışan aslında her kesimi kapsamalı.
Çalışıyorsak emekçi oluyoruz. Memur olanlar ise ayrılıyor.
Beyaz yakalılar.
Mavi yakalılar.
Bu şekilde çalışanlar ikiye ayrılıyor.
Mavi yakalıların bayramı bir Mayıs. Beyaz yakalıları ise kapsamıyor.
Sonuçta kamu adına çalışan herkesi kapsamalı.
Özel sektör kuruluşlarını da içine almalı.
Asgari ücretliler. En çok ezilenler olarak adlandırılıyor.
Emekliler ise çok zor geçinenlerin başında geliyor.
Asgari ücretliler mutlu olacak mı?
Emekliler hak ettikleri maaşı alabilecek mi?
Temmuz ayında memur ve emeklilerin artışları yine gündeme gelecek.
Bakalım bilinen artışlara ilave bir durum yaşanacak mı?
Tabi ki bu yazdığımız başlıklar çok önemli ve değerli.
Son olarak.
Madem işçi bayramı işçilerimizin günü.
Bizler her çalışanın çalıştığı kuruma karşın sevgili,
saygılı ve sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir düşüncesindeyiz.
Çalıştıkları kurumdan utanmamalılar.
Gerçi bazı kamu ve kamuyu ilgilendiren yan kuruluşlarda çalışanların kendi çalıştığı kurumları suiistimal ettiklerini maalesef görüyoruz.
Çalıştığı işyerini içine sindiremeyenlerin de çalışma verimliliği veremeyeceği her kesimce söyleniyor.
İşçi bayramında her çalışanında kurumunu sevmesini tavsiye ediyoruz.
Kurumuna sahip çıkması gerektiğinin altını önemle çiziyoruz.
Çıkmayanlara da ‘’güle güle’’ denmesiniz zamanı geliyor ve geçiyor.
Kimse bedava çalışamaz. Hakkını vermeden görev yapamaz. Maaş ise alamaz.
Herkes çalışmalı. Maaşını hak etmeli. İş ayrımcılığı yapmamalı.
Tabi ki her zaman derim herkes sevdiği işi de yaparsa verimliliği çok üst düzey olur.
Sevmediği işi yaparsa o zamanda sevdiği iş akılında kalır ve çalıştığı iş adına da verimli olamaz.
Sadece maaş alır. O zaman da haksızlık olur.
Bizce şartlara göre de her işe sahip çıkılmalı. Ayak uydurulmalı.
Verilen görevler eksiksiz yerine getirilmeli.
Bu önemli not sonrası.
Ülkemiz deki işsizliğinde % 7.9 ‘ a gerilediği söylendi.
Bu çok önemli ve değerli. Bu ne demek? İşsizlik azalıyor müjdesi demek.
Yeni iş sahaları açılıyor demek. İş, aş,emek, üretim ve istihdam sağlanıyor demek.
İnşallah işsizlik çok daha düşük yüzdelere iner. Çünkü yüzde 10 – 11 lerden buralara gelindi.
Gerileme çok önemli. İş sahası çok ama iş beğenmeyen de pek çok.
Saha da çalışmak istemeyenler ise bir hayli var. Herkes masa başı iş istiyor. Herkes kamu istiyor.
Böyle bir dünya’da yok.Kamu da çalışırken de zarar hanesi olmamalı. Kazandırılmalı. Sonra biz zarar ettirmiyoruz bahanesine sığınılmamalı. Kurumlar hep beraber ve birlikte ayağa kalkmalı.
Özel sektör başarıyor, Kamu da başarmalı.
Sadece ilimizden bir örnek verelim.
TTK’ ya yeni yatırımlar yapılmalı. Kok fabrikası ve gaz üretimi kurulmalı. Kurumun kazancının yükseleceği yatırımlara öncelik verilmeli.
TTK artık zarar değil, kar etmeli.
Bugün köşe yazımızı biraz karışık yazdık.
Sadece işçilerimizi değil, kuruluşlarımızı da öne çıkardık.
Her konudan bir görüş gündeme gelince ortaya da böyle bir yazı kalemi çıktı.
Son karışık yazı olacak. Ne dedik.
İşçiler dedik. Kuruluşları öne çıkardık.
Özel sektör ve kamu kuruluşları dedik.
Kuruluşlarda çok güçlü olsun, çalışanının da hakkını ve hukukunu kazancına göre versin.
İşçi bayramı kutlu olsun, mutlu olsun.
İşçilerimizi bizim her daim en yüce değerlerimizidir.
Emekçiler yaşasın ve varolsun.
Şimdilik nokta.
