Kamu toplu sözleşmelerinde artık nihai sonuca gitmeye ramak kalmadı.
Bitti ve bitiyor derken, yeniden başa dönüldü.
Bizler kamu toplu sözleşmelerinde verilen son teklifi değerlendirmeye almıştık.
Temmuz itibarı ile nihai son teklif % 24 ile ilk altı ay rekor kırmıştı.
İkinci altı ay ise muallakta idi.
Herkes gerçek enflasyon oranını baz alıyordu.
Buna göre % 16. 2 ile ikinci altı ay kesin zam beklentisi olmuştu.
İşveren kanadının da bunun kabul ettiği beyan edilmişti.
O zaman yıllık zam oranın da % 24+16.2 = 40 oranını geçen bir rakam olarak ortaya çıkmıştı.
Herkes olayı bu yönde görürken, bu hafta işin renginin böyle olmadığı iddiası ortaya çıktı.
Doğrusu ne?
Bilemiyoruz.
Bizim bildiğimiz ikinci nihai teklif sonrası % 17 rakamı ilk altı ay için verildi.
Daha önce ise ikinci altı ay için % 10 verilmişti.
Toplamda temmuz ayı itibarı ile % 27 rakamı görülüyordu.
Bu rakam bugün adına ise yüzde 3 eksikliği öne çıkartıyordu.
Temmuz ayı ile ilgili % 27 teklif, ilk altı ay adına yüzde 24 olarak revize edilmişti.
Temmuz ayına ise yüzde üç eksik giriliyordu.
Böyle bir karışıklık ortaya çıktı.
Gerçi işveren kanadından bunu doğrulayan açıklamalar maalesef gelmemişti.
Evet ilk altı ay yüzde 24 ile rekor kırarken.
İkinci altı aya ise yüzde 3 eksik giriyorduk.
Şimdi enflasyon oranı baz alınacak.
Bunun da yüzde 10 veya 11 olacağı söyleniyor.
Olursa yüzde 35 rakamları ortaya çıkıyor.
Bunun bile sendika tarafından kabul görmediğini görüyoruz.
Kamu toplu sözleşmelerinde vahim duruma doğru yol alıyoruz.
İlk altı ay % 24 iyi bir rakam, kabul edilebilir bir durum.
İkinci altı ay ve sonraları ise muallakta.
İşin doğrusu Hazine ve Maliye bakanlığı bunu kabul etmiyor deniliyor.
Orta vadeli ekonomik programa uymayan bir zam durumu kabul edilemeyecek görüntüsü hakim.
Belki verilen teklifler revize edilebilir mi?
Edilmesi menfi ve müspet nasıl olur.?
Onu da izleyelim ve görelim.
Kamu toplu sözleşmelerinde çok kritik haftaya giriyoruz.
Yüzde 24 ile herkesin memnuniyeti görülürken, ikinci ve gelecek altı aylar adına ise belirsizlik hakim.
Bu durumda aşılamayacak bir görüntü durumuna doğru yol alıyor.
Kurumsal özel sektör toplu sözleşme görüşmelerinde ilk altı ay ve devam eden ikinci altı ay zam oranlarına göre ise % 25+ 20 gibi rakamları gördük.
Kamu toplu sözleşmeleri de bu oranları en azından istiyor diye biliyoruz.
Bakalım bu kritik sözleşme görüşmelerinde nasıl bir mutlu sonla tamamlanacak.
Zonguldak adına grev olmasın diyoruz.
Kamu kurumlarımız zarar görmesin.
KİT kuruluşlarımız ayakta kalsın.
KİT reformu karşımıza çıkmasın.
O zaman tutunacağımız dal kalmayabilir.
Biliyorum ki TÜRK İŞ genel merkezi ve GMİS toplu sözleşme görüşmelerinde yoğun mesai harcıyorlar.
Sonuç ne olacak?
Yeraltı çalışanlarımız açısından bir nebze kabul edilebilir durum ve konum var.
Yerüstü çalışanlarımızın her zaman olduğu gibi zam artışları çok komik kalıyor, yetersiz oluyor.
Sorun sonuçta çözülemiyor.
Bu dönemki toplu sözleşme görüşmeleri çok kritik süreçte ilerliyor.
Mutlu son olacak mı?
Olmayacak mı?
Konu tıkanacak m?
Bunun yansımaları ne olacak?
Gerçekten çok bilinmeyenli bir denklem gibi ortada duruyor.
Bu hafta artık 31 temmuz son kritik gün diye düşünüyorum.
İnşallah hayırlısı olur.
İşveren ve sendika tarafı anlaşır, uzlaşır.
Bakanlığımız olur verir.
Cumhurbaşkanımızın da son nihai görüşü önemli ve değerli.
Ne dersek diyelim ilk alt ay adına yüzde 24 mutlu etti.
İkinci alt ay adına ise zam artışı belirsizliğini koruyor.
Bugün için bu dediğimiz geçerli yarın ne olur?
Bekleyip göreceğiz.
Son nihai teklif açıklandığında kendi adıma yazılarımda da belirttim, ikinci altı ay zam oranı belli değil dedik.
Tüm sendikacılar ise yüzde 16.2 diyerek noktayı koymuşlardı, hatta kesin sözlerini de söylemişlerdi.
Kesinse o zaman imza atılır, değilse ise zaten yapacak pek bir şey de kalmıyor.
Gelişmeleri canlı izliyoruz ve yorumluyoruz.
Bu hafta toplu sözleşme adına çok önemli hafta.
Pazartesi başlayacak süreç temmuz sonuna kadar sürecektir.
Yoksa 1 Ağustos sonrasını düşünemiyorum.
İnşallah hayırlısı ile mutlu sona ulaşılır.
Her iki taraf da içinde geçerli ülkemizin şartlarına göre kabullenir bir teklife imza atılır.
Fedakarlık olması gerekiyorsa yapılmalı düşüncesindeyim.
Şimdilik nokta.
