Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) geleneksel bayramlaşma töreni bayramın ikinci günü tarihi mekân olan Fener A tipi misafirhanesinde gerçekleştirdi.
Bayramlaşmaya katılım çok yoğundu.
Genel müdür Kiraz, Genel müdür yardımcısı Uncu, müessese müdür yardımcıları, daire başkanları, müdürler dahil yetkili ve ilgili herkes oradaydı.
Tüm salonlar doldu ve taştı.
Genel müdürü Kiraz eşi ve oğlu ile bayramlaşmada ailece yer aldı.
İkramlar boldu.
Tatlılar.
Kurban eti pilav ile birlikte ikram edildi. Sıcak ve soğuk içecekler. Destek hizmetleri daire başkanı Nizam Çebi, ile birlikte yayla konağının müdürü Vacit Esen’in yönetiminde personel tarafından kusursuz ve titiz bir servis ile ikram edildi.
Yaklaşık bir saat süren bayramlaşma töreninde Enerji Bir Sen Zonguldak şube başkanı Sedat Güngör ve yönetim kurulu yer üst düzey katılımla yer alıyordu.
GMİS ise merkez şube başkanı Aysel Yaman Kocabaş, ile temsil edildi.
Tabi ki Aysel başkan çok başarılı bir isim ve sendikanın gülen yüzünü temsil ediyor.
GMİS Genel başkanı Hakan Yeşil’in ise bayramlaşmada yer almaması orada bulunan konuklar tarafından çok eleştirildi.
Herhalde Çaycuma ilçesinden çıkmadı, çıkamadı diyerek de serzenişlerde bulunuldu.
Yeşil başkan bu bayramlaşmada yer almayacakta hangi bayramlaşma da yer alacak soruları sıkça soruldu.
Genel müdürün bayramlaşmamasına katılmamak bize göre sendika tarafına genel başkan düzeyinde eksi azdı.
Tamam GMİS işçisi ile bayramlaşma yapmıyor.
Belki göstermelik birkaç bayramlaşma törenini fotoğraflı bir şekilde göstermelik basın bürosu tarafından servis ediliyordu.
Bu fotoğrafların bile arşiv olduğu iddia ediliyor.
Bilemiyoruz. Doğrudur veya yanlıştır.
Niye böyle bir yol izleniyor.
Anlamakta güçlük çekiyoruz.
GMİS geçmiş Ramazan Bayramında işçilerle bayram öncesi bayramlaşmadı, TTK bayramlaşmasına ise genel başkan düzeyinde katılımda bulundu.
Kurban bayramında ise hem işçilerle hem de TTK bayramlaşmasında yoktu.
GMİS Genel başkanı Hakan Yeşil’in TTK’ dan önemli ne işi olabilir.
Öncelik TTK olmalı. En büyük üye yapısına sahip.
Bu üye durumu ve konumu güçlü diyaloglarla sağlamlaştırılmalı.
Bu konuda taraflı ve tarafsız her kesimden olumsuz sesleri duyuyoruz.
Bizler köşemizden Hakan Yeşil, başkanı uyaralım, hatırlatmada bulunalım.
En büyük öncelik TTIK ve çalışanları olmalıdır diyelim.
Ve devam edelim.
Genel müdüre o gün ayaküstü kısa sohbette kamu çalışanlarının toplu sözleşme görüşmeleri adına görüş istedik.
Sürecin olumlu gitmesi ve inşallah bayramdan sonra fiyat artışlarını içeren çerçeve protokolünün imzalanacağı müjdesi adına beklenti tabi ki yüksek.
Kamu toplu sözleşme görüşmeleri 600 bin ile 650 bin işçiyi kapsadığı için topluca görüşmeler yapılıyor.
Yetkili sendika TÜRK İŞ ve beraberinde HAK İŞ’ in de katılımı ile toplu sözleşme görüşmeleri temmuz ayı gibi inşallah sonuçlanır, imzalanır.
Çalışma bakanlığı öncülüğünde İşveren ve sendika tarafları ile birlikte imzalanacaktır.
Tabi ki Cumhurbaşkanımızın da tasarrufu ve oluru çok önemli ve değerli.
Bakalım bayram sonrası kamu işçilerinin önce çerçeve protokolü imzalanması sonrası zam artışının belirlenmesi ve enflasyon oranına göre artışlar yapılacaktır.
Altı aylık dilimler halinde.
Çok yüksek artışların artık olması mümkün değil, kamu işçileri adına yeraltı işçilerimizin istek ve talepleri karşılanılıyor, bununla birlikte ise yer üstü çalışanlarının istek ve talepleri karşılanmıyor.
İyileştirme dahil yapılmıyor.
Sendika tarafı bu konuda ne yapacak? Bilemiyoruz.
Peki yer üstü çalışanlarının hakkını ve hukukunu kim koruyacak?
Sendika görevini yapmalı, sesini daha gür sesle duyurmalı.
Bu durum da artık bir şekilde düzeltilmeli veya iyileştirme sağlanmalı.
Hayırlısı diyelim.
TTK Bayramlaşması her açıdan önemliydi. Bizler orada gazeteci olarak yer aldık.
Bayram törenine katılanların da TTK verdikleri değeri ortaya koyuyordu.
Bizler Fener A tipinden ayrılırken, kurumun muhteşem ötesi misafirhanesinde bayramlaşma sohbetleri devam ediyordu.
Tarihi piyano, hasarlı
Ve tabi ki TTK Fener A tipi misafirhanesini o gün yine büyük bir zevkle gezdik, gördük.
Muhteşem ötesi tarihi konakta olmak çok keyifliydi.
Ayrıca tarihi piyanoları gördük. Halen daha kullanımda.
Bir piyanonun ise çok hasar gördüğünü ve kullanılmaz durumda olduğunu da gözlemledim.
Hatta bu piyanoya ne olduğunu sordum.
Aldığım cevap ise ilginçti.
Piyanonun biri tam yirmi yıldır belki daha fazla TED koleji kullanımına verilmiş.
Öğrencilere hizmet etmesi adına verilen piyano çok hor kullanılmış.
TED koleji piyanoya maalesef bakım yapmamış.
Elden geçirmemiş.
Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen piyanoya tarihi önem verilmemiş.
Sonra TED koleji ne yapmış? Piyanoyu iki yıl önce geri iade etmiş.
Biz piyanonun etinden ve suyundan yararlandık.
Tamir yaptırmadık. Ömrü doldu. Artık size geri veriyoruz denmiş.
Teşekkür bile edilmemiş.
Pes dedim. TED kolejine yakışmadı. TED kolejinin eğitim binaları bile barakamsı durumda. Halen çok bakımsız binalarla hizmet veriliyor. Bu barakamsı durum nereye kadar gider. TED koleji yöneticilerine duyurulur.
Şimdi ise hemen yayla konağının altında muhteşem ötesi bir eğitim kampüsü yapılıyor.
Bence TED kolejinde eğitim görenler bile o modern eğitim binasında eğitim görmek için sıraya girer.
Son olarak,
Piyano şuan TTK A tipi misafirhanesinde atıl durumda.
Tarihi piyanonun tüm özellikleri kaybolmuş.
Üzüldüm. Neyse büyük salondaki piyano sağlam.
Artık A tipi artık tarihi eserlerini sağa ve sola vermesin.
Çünkü kıymet ve değer bilmiyorlar.
TTK A tipi ile gurur ve onur duyuyoruz.
Şimdilik nokta.